Savaş
ve Barış
Bu öykünün başlığına bakıp, Tolstoy’un ünlü romanı “Savaş
ve Barış” ile ilgili olduğunu zannedeceksiniz belki. Ama değil.
Kasabada yaşayan Haşmet amcanın beş çocuğundan ikisinin
isimleri bunlar.
Yahu, bir anne-baba çocuklarına böyle birbiriyle çelişen
isimler koyar mı diye itiraz edeceksiniz. Ama oluyor işte.
Haşmet amca, bıkıp usanmadan her sorana anlatırdı:
“Büyük oğlum Savaş,1 Eylül 1939'da Almanya'nın Polonya'yı
istila ettiği, İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı gün doğmuştu. Tesadüf bu
ya, küçük oğlum Barış da savaşın bittiği, Amerika’nın Japonya’ya atom bombası
attığı14 Ağustos 1945'te doğmuştu. Olay bu,” derdi.
İkinci Dünya Savaşı Birinci Dünya Savaşı'nın çıkışından 25
yıl sonra başlamıştı.
Tesadüfün bu kadarı olmaz diyeceksiniz, ama Haşmet amca da
Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı gün, 28 Temmuz 1914 tarihinde doğmuştu. Ve
ilk oğlu Savaş, diğer büyük savaşın başladığı 25 sene sonra o yeni evli, gencecik
bir delikanlıyken doğmuştu.
Zehra teyze:
“Abovvv,!!! Yeterin gari her doğan çocuğuma bu isimleri
koma. Bıktım bu savaşlardan, barışlardan. Benim halim mi va ki her
savaşta, barışta çocuk doğuram.“
Savaş, ortaokuldan sonra okula devam etmedi. Babası gibi
çiftçilik yapıyordu.
Barış, Ankara’da okumaya gitti. Hukuk okudu, avukat oldu. O
yılların olana bitene kayıtsız kalmayan gençleri gibi gençlik hareketine
katıldı. Adını 68’lilerin arasına yazdırdı. Siyasi tavrı ve eylemleri nedeniyle
başı sık sık derde girdi. Sonra kasabaya dönüp bir taşra avukatı oldu. Düşünce
itibariyle kuşkusuz bütün haksız savaşlara karşıydı. Abisine değil tabii. Çok
sever, sayardı onu.
Buna rağmen Barış’ın, ismiyle uygun olan sakin, mülayim bir
kişiliği vardı.
Savaş da kardeşi gibi haksızlıklara dayanamazdı, ancak nispeten
daha hırçındı. Kafası atınca sık sık hır gür çıkarırdı ve içince ileri geri
konuşurdu.
Bir iki kere devlet büyüklerine hakaretten içeri girip,
çıkmışlığı vardı. Her seferinde avukatı kardeşi Barış idi.
Yine içerideydi.
***
Zehra teyze
“Ayyy savaş çıkmış!” diye koşa koşa geldi
Kızlar sevindi birbirlerine sarıldılar.
“Ayyy ne seviniyosunuz, böyle şeye sevinilir mi?”
“Abla Savaş abim içerden çıkmış demedin mi?”
“Yok, be kız Rusya ile Ukrayna arasında savaş çıkmış,”
dedi.