15 February 2015

Şimdi ben aşık oldum diye yazsam / M. Hakkı Yazıcı
























Şimdi ben aşık oldum diye yazsam
Haber olur mu birinci sayfaya
Yoksa illa köpek mi ısırmalıyım?

Demeyin öyle, teneşir paklar falan diye
Kırkından sonra azanlardan değilim valla
Hele sen, hiç mi hiç konuşma Mücella!
Suçunun farkında değilsin belli ki hala.

Ben de biliyorum
Roma hamamında keselenip,
Şengül hamamında durulanılmaz
Ama sanmayın ki hep beni bekler
Bütün hamamların göbek taşları

Önemli değil zaman ve mekan
Doyasıya iç nerde su bulursan
Ve hatta fazlasını bulursan
Kaçırma bir güzel yıkanıp paklan.

Bulduysan aşkı, hiç durma yaşa.

Mücella, sen yalnız yaşamak kolay mı sanıyorsun?
Saçlarını savurup, öyle diyorsan çok yanılıyorsun

Teselliyi kadehlerde arasan da faydası yok
Hele güneş de gidip, gün akşama bırakınca yerini
Suskunluk büyüyünce sokaklarda
Hele hele ay ve yıldızlar da bulutların arkasına saklanmışsa
Sana yarenlik edecek dört duvardan başka bir şey kalmamışsa
Damarlarında bir tuhaf duygu dolaşmaya başlamışsa.

Uflaya puflaya geçen Sirkeci-Halkalı banliyö trenin sarsıntısında
Kadehler sana seslenir, aşk lazım, aşk
Oysa son yolcular uykulu, yorgun; aşktan bihaber

Galata Kulesi’yle Beyazıt Kulesi arasına
Çamaşır ipi germiş Mücella
Süt beyazı sütyenler, külotlar savruluyor rüzgarda
Ah, o aklımı başımdan alan kısacık kombinezonu yok mu, ah.
Altından balıkçı tekneleri, geçiyor haliçte
Vapurlar, düdüklerini öttürüp selama duruyorlar
Takalar, mavnalar sıra sıra…

Sirkeci-Halkalı banliyö treninin son yolcuları bile farkında değil
Fena halde aşığım ben

Şimdi ben aşık oldum diye yazsam
Haber olur mu birinci sayfaya
Yoksa illa köpek mi ısırmalıyım?

Moskova, 28 Ağustos 2014

No comments: